Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy, önümüzdeki hafta Beyaz Saray’da Donald Trump ile gerçekleştireceği kritik görüşmeden önce kalıcı bir barış sağlamaya yönelik taleplerini net bir şekilde ifade etti. Zelenskyy, barışın yalnızca bir ara durak olmaması gerektiğini, geçici ateşkeslerin kalıcı çözüm sağlamadığını vurguladı. Bu açıklamalar, Ukrayna’nın savaş halindeki durumu ve karşılaştığı tehditler göz önünde bulundurulduğunda son derece önemlidir.

Zelenskyy, sosyal medya platformu X üzerinden Trump ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından Avrupa liderleriyle de iletişim kurduğunu belirtti. Bu telefon görüşmeleri, Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Alaska’da bir araya gelerek 3.5 yıl süren savaşın sona erdirilmesi amacıyla yürüttüğü müzakerelerin ardından gerçekleşti. Zelenskyy, “Pozisyonlar nettir. Gerçek bir barış sağlanmalı, bu barış kalıcı olmalı, Rus işgallerinin arasındaki bir durak olmamalıdır” diyerek net tavır aldı.

Zelenskyy’nin barış talepleri, özellikle savaşın getirdiği insani krizin boyutları göz önünde bulundurulduğunda daha da önem kazanmaktadır. “Öldürmeler bir an önce durmalı, savaş alanındaki ateşin yanı sıra hava saldırılarının ve liman altyapımıza yönelik saldırıların da sona ermesi gerekiyor. Tüm Ukraynalı savaş esirleri ve sivil vatandaşlar serbest bırakılmalı ve Rusya tarafından kaçırılan çocuklar geri dönmelidir” dedi. Bu bağlamda, Zelenskyy mevcut durumda binlerce Ukraynalının esir olarak tutulduğunu hatırlatarak, bu kişilerin serbest bırakılmasının önemine vurgu yaptı.

Ukrayna’nın savaş durumu ve karşılaştığı tehditler göz önüne alındığında, Zelenskyy, Rusya’ya karşı baskının devam etmesi gerektiğini belirtmiştir. “İşgal ve saldırganlık devam ettiği sürece bu baskının sürmesi gerektiğini” ifade eden Zelenskyy, Rusya’nın müzakereler sırasında daha fazla avantaj elde etmek için saldırılara başvurabileceği konusunda da uyarıda bulundu. “Ukrayna etrafındaki siyasi ve diplomatik durumu göz önünde bulundurarak, Rusya’nın hilekarlığını biliyoruz. Önümüzdeki günlerde Rus ordusunun baskıyı artırabileceğini ve Ukrayna pozisyonlarına yönelik saldırılar düzenleyebileceğini öngörüyoruz” dedi.

Donald Trump, Zelenskyy ile Beyaz Saray’da yapacağı görüşmeden önce, Putin ile yaptığı toplantıda barış anlaşmasının bir ateşkes yerine geçerli bir çözüm olabileceğini ifade etti. Trump, “Herkes, Rusya ile Ukrayna arasındaki korkunç savaşın sona ermesi için en iyi yolun doğrudan bir Barış Anlaşması yapmak olduğuna karar verdi. Ateşkes anlaşmaları genellikle kalıcı olmuyor” ifadesini kullandı. Bu noktada, Trump’ın yaklaşımı, ateşkeslerin genellikle sürdürülebilir bir çözüm sunmadığı gerçeğine dayanmaktadır.

Trump, Zelenskyy ile görüşmenin olumlu geçmesi durumunda, Putin ile bir toplantı düzenlenebileceğini ve bu durumun “milyonlarca insanın hayatını kurtarabileceğini” belirtti. Bu bağlamda, Zelenskyy’nin Beyaz Saray ziyareti, Şubat ayında Trump’ın kendisini “saygısız” bulduğunu ifade ettiği basın toplantısından sonra ilk kez gerçekleşiyor. O toplantı, ABD-Ukrayna mineral anlaşmasının çökmesine neden olmuştu. Geçtiğimiz günlerde yapılan toplantıda bir barış anlaşması karara bağlanmamış olsa da, Trump, toplantıyı başarılı olarak nitelendirerek “çok fazla ilerleme kaydedildiğini” ifade etti. Putin de benzer bir şekilde, zirvenin “karşılıklı saygı içinde yapıcı bir atmosferde” geçtiğini belirtti.

Trump, Putin ile yaptığı görüşmenin ardından Avrupa liderleri ile de bir araya geldi. Bu liderler, Trump’ın barış çabalarını desteklediklerini ancak Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü korumak için “demirden güvenlik garantilerine” ihtiyaç duyduğunu ifade ettiler. Bu açıklamalar, uluslararası toplumun Ukrayna’nın bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü koruma konusundaki kararlılığını göstermektedir. Avrupa liderleri, barış anlaşmasının ateşkesten daha iyi bir seçenek olup olmadığını ise tartışmadılar. Birçok liderin imzaladığı ortak bir bildiride, “Ukrayna’nın uluslararası sınırlarının güç kullanılarak değiştirilemeyeceği” vurgulandı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de bu bildiride yer aldı.

Ortak bildiride, Ukrayna’nın silahlı kuvvetleri veya üçüncü ülkelerle olan işbirlikleri üzerinde herhangi bir kısıtlama olmaması gerektiği de ifade edildi. Bu durum, Ukrayna’nın askeri kapasitesini artırma ve kendini savunma hakkını güçlendirme çabalarını desteklemektedir. Trump, Washington’a dönmeden önce yaptığı bir röportajda, gelecekteki süreçte Zelenskyy’nin “bu işi bitirmesi gerektiğini” belirtirken, Avrupa ülkelerinin de sürece dahil olacağını kaydetti.

Sonuç olarak, Zelenskyy’nin Trump ile yapacağı görüşme, Ukrayna’nın geleceği ve barış sürecinin nasıl şekilleneceği açısından büyük bir önem taşıyor. Bu görüşme, yalnızca iki ülke arasındaki ilişkileri etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda bölgede barışın sağlanmasında kritik bir rol oynayabilir. Barışın sağlanması için gereken adımların atılması, hem Ukrayna’nın hem de bölgedeki diğer ülkelerin güvenliği açısından hayati önem taşımaktadır. Bu bağlamda, uluslararası toplumun da sürece dahil olması, kalıcı bir barış için gereklidir.